Bu Şirketler Neden Var ? Soran Eden Yok....

Top Post Ad

Hiç düşündünüz mü ?
Bu şirketler neden var.. ?
Bu şirketlerin ülkeye ne faydaları var ?
Halkın sırtında kambur olan bu şirketlerin amacı ne.?.

Halka nasıl zarar veriyorlar?

Halka verilen faturalardan hadsiz hesapsız para kazanan bu şirketlerin varlığı neden var?

Kimsenin sormadığı, merak etmediği, sorgulamadığı yüzlerce şirket elektrik faturalarını nasıl şişiriyorlar?

Halk geçim sıkıntısı çekerken bir kaç yılda bir kademeli kademesiz şeklinde sudan sebeplerle nasıl yüklü faturalarla muhatap oluyor.

Ülkeye, millete hiç bir faydası olmayan, zararı ile her ay evlerimize gönderilen faturalarla beslenen ülkeye maddi manevi katkısı olmayan bu firmalar neden elektrik piyasasına yerleşti.

Amaçları ne oldu?

Hangi amaçla kuruldular. 

Hangi akla hizmet, hangi akıl ürünü bu şirketleri bu ülkeye, bu millete dert etti.
Sayıları 250 civarında olan ve her biri farklı kişilere ait olan bu firmalar halkın sırtında kocaman bir yük. 

Haddi hesabı sorulamayan bizce halk düşmanı şirketler..

Bir yanda 20'i aşkın elektrik dağıtım şirketleri bir yanda bunların sırtından geçinen ve sözde elektrik satış hizmeti sunan 250 civarında firma.

Cevabı yok.

İstanbullu olan biri olarak şöyle bir geçmişe baktığımızda elektrik konusunda bir muhatabımız vardı.

İETT... 

Evet, bugün sadece otobüs işletmecisi olarak bildiğimiz İETT vardı. 

Açılımı, İstanbul Elektrik Troleybüs ( Tramvay) Tünel İşletmeleri...

İETT şehrin elektrik, havagazı, otobüs, tramvay ve tünel işletmeciliğinde söz sahibi idi. 
Evlerimize gelen faturaları ödediğimiz, elektrik işlemlerini de, elektrik ile herhangi bir sorunu da halen Beyazıt Karakolunun yanındaki bugün Bedaş Beyazıt İşletme Müdürlüğü olarak hizmet veren binada yapıyorduk.

Bedaş Beyazıt İşletme Müdürlüğü

Sonra İETT'den 1970 yılında Türkiye Elektrik Kurumu’nun (TEK) sorumluluğunda gerçekleştirilen yıllar yılı tek elden yönetilen elektrik dağıtımı “Boğaziçi Elektrik Dağıtım Müessesesi” (BEDAŞ) adını alır.
Boğaziçi Elektrik Dağıtım Müessesesi, 18 Haziran 1984 tarihinde, 18435 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT) hakkında çıkarılan kanun hükmünde kararname uyarınca Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı bir KİT olarak yapılanır.
24 Aralık 1989 tarihinde, İstanbul ili ve bağlı ilçe ve köyleri kapsayacak biçimde faaliyet alanı yeniden belirlenerek diğer iller ayrılır ve adı da değiştirilerek “İstanbul Elektrik Dağıtım Müessesesi” olarak çalışmaya başlar.

1990 yılına gelindiğinde, 1984’te çıkarılan 3096 sayılı görev şirketleri hakkındaki yasa uyarınca, İstanbul Elektrik Dağıtım Müessesesi’nin faaliyet alanındaki Anadolu Yakası’nın İşletme hakkı, Aktaş Elektrik Ticaret A.Ş.’ye devredilir.

Türkiye Elektrik Kurumu’nun 15 Eylül 1993 tarihinde, Türkiye Elektrik Üretim Anonim Şirketi (EÜAŞ) ve Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi (TEDAŞ) olarak yeniden yapılandırılmasının ardından, İstanbul Elektrik Dağıtım Müessesesi TEDAŞ’a bağlanır.

12 Temmuz 1995 tarihinde adı “Boğaziçi Elektrik Dağıtım A.Ş. “ olarak değiştirilir ve TEDAŞ’a bağlı bir ortaklık yapısıyla çalışmaya başlar.

BEDAŞ 2 Nisan 2004 tarihinde alınan karar ile diğer tüm elektrik dağıtım bölgeleri gibi özelleştirme kapsamına alınır ve 28.05.2013 itibari ile özelleştirilmesi tamamlanarak Cengiz Holding ve Kolin İnşaat Ortaklığı bünyesinde hizmetlerine devam eder.

Ve sadece İstanbul'da gelişen bu şirketleşmeler sonunda tüm Anadolu'ya yayılır ve 
Türkiye'de elektrik tedarik hizmetleri, 21 bölgede faaliyet gösteren 21 özel şirket tarafından sağlanır oldu. 
Yetmedi.21 ayrı bölgede faaliyet gösteren bu firmalara onlardan kat be kat fazla sözde "elektrik satış firmaları eklendi"

Elektrik dağıtım firmaları tamam da, "elektrik satış firmaları ne ayak" diye sorun olmadı.

Bu firmalar sadece faturalandırma ve abone yapıyor. O kadar...

Başka hiç bir derdi yok. 

Bunların abone aramaları gibi bir derdi yok. Zaten millet ister istemez abone olacak. Bunu bir zamanlar İETT daha sonta TEK; BEDAŞ neyse yapıyordu. Faturayı da onlar çıkartıyordu.

Ne var ki, devletin bir zamanlar tekelinde bulunduğu elektrik dağıtımı özelleştirildikten sonra para avcılarının tuzağına yem olarak konulan satış firmaları halkın gırtlağındaki lokmadan pay almaktan başka bir işe yaramıyor.

Elektrikte arıza olur, İstanbul'da CK Elektriği ya da Ayedaş'ı ararsınız. "Bedaş'la görüşün". Sokak lambaları yanmaz, "Bedaş'ı arayın" derler. Şu olur bu olur "Bedaş'ı arayın" derler.
E, siz ne iş yapıyorsunuz?

Fatura çıkartıyorlar(mış)

Niye o şirketler fatura çıkartamadı da mı, bu şirketleri kurdunuz.

Bu millet onlar yetmiyormuş gibi bir de hiçbir işe yaramayan, sadece fatura çıkartmakla meşgul, bir kaç gün elektrik faturasını ödemeyen vatandaşa hemen ertesi günü ihbarname göndererek "elektriğini keseceğiz" tehdidi yapmakla uğraşan bu şirketleri  beslemek zorunda bırakıldı.

Getirdikleri bir sistemle faturalara daire ve kapı numaralarını yazmayı bile düzeltmeyen, bunun için kırk tane evrak isteyen, kendi bozdukları adres sistemini vatandaşa mal ettiren bu şirketleri vatandaş neden beslesin. 

Bu arada sürekli söylenen" Artık eskisi gibi tek bir firmadan elektrik alma zorunluluğu yok. Serbest tüketici dilimini geçen aboneler sözleşmelerini bitirip ucuz elektrik İstanbul tedarikçilerine başvurabiliyor." sözü de gerçeği ifade etmiyor. Çünkü İstanbul'un Avrupa yakasında CK Elektrik ve Anadolu yakasında Ayedaş adlı firmalar var ve alternatifleri yok. Yani, denilen şekliyle bir ikinci ya da üçüncü firmada yok. Tekelleşmiş iki ayrı firma İstanbul'un iki yakasına yerleşmiş durumda..

Bugün kademeli sistem diye milletin ocağına katmerli, katlanmış, adeta zulüm fiyatlandırması olan faturaları göndererek incir diken bu zihniyet önce milletin sırtındaki bu kamburları yok etsin, etsin ki devlete daha fazla gelir gelsin.

Zaten elektrik, gaz ve su gibi temel insani ihtiyaçları temin eden kamu şirketlerini özelleştiren zihniyeti bu düşüncesinden vaz geçip, özelleştirilen bu şirketleri geri alsın.

Milleti para avcılarının kucağına bırakanlar, haksız ve sebepsiz zengin ettirdikleri insanlardan bu şirketleri bir an önce geri alsın.
Bu arada devlet kar edecek diyerek özelleştirdiği, özeleşmeden sonra kurulan bu yüzlerce firmadan alması gereken ödenekleri de almadığını Sayıştay raporları net olarak ortaya koymaktadır. Mesela 2020 yılında sayısı 197 olan elektrik satış firmalarından o yılda açıklanan rapora göre 37 firma devlete ödemesi gereken 250 milyon TL'yi ödememiş.

Elektrik tedarik şirketlerinin ve iflas edenlerin devlete olan borçlarının da haddi hesabı olmadığını da vurgulayalım. Mesela2023 yılında tedarikçi firmaların devlete borcu 180 milyar TL'yi aşmış.

Bunlardan alacağını alamayan devletin yaptığı de vatandaşın gırtlağına çökmek. 

TEDAŞ tarafından 21 farklı bölgeye ayrılarak özelleştirilen Türkiye elektrik dağıtım altyapısı günümüzde tamamen özel sektör tarafından işletilmektedir