Galata Kulesinin Sırlarını Biliyor muydunuz

Galata Kulesinin Sırlarını Biliyor muydunuz

İstanbul’un Gözcüsü
Galata Kulesi, İstanbul’un Beyoğlu semtinde, Galata semtinde yer alır. 528 yılında Bizans İmparatoru Justinianus tarafından inşa edilen bu kule, İstanbul’un en eski ve en yüksek yapılarından biridir. Yaklaşık 67 metre yüksekliğindeki bu kule, Boğaz’ın, Haliç’in ve tarihi yarımadanın panoramik manzarasını sunar. İlk inşa edildiğinde bir deniz feneri olarak kullanılan Galata Kulesi, zaman içinde farklı amaçlar için kullanılmış, hatta Osmanlı döneminde yangın gözetleme kulesi olarak görev yapmıştır.

Galata Kulesi’nin Kız Kulesi Aşkı
Efsaneye göre Galata Kulesi ile Kız Kulesi birbirine aşıktır ama aralarında bulunan İstanbul Boğazı, sevgililerin kavuşmasını engellemektedir. Galata Kulesi aşkını mektuplara yazar yıllarca ve Kız Kulesi’ne olan hasretini kelimelere döker. Hezarfen Ahmet Çelebi de uçma hayalini gerçekleştirmek için buraya çıktığında, Galata Kulesi onun kulağına Kız Kulesi’ne olan aşkını fısıldar ve mektupları ona verir. İstanbul’un üflediği rüzgarı arkasına alan Hezarfen, mektupları Kız Kulesi’ne ulaştırır. Aşkının platonik olmadığını anlayan Kız Kulesi, sevinçten havaya uçar ve bu iki aşık, İstanbul’un en güzel manzarasını oluşturur.

Efsanevi Aşk Hikayesi
Galata Kulesi ile Kız Kulesi arasındaki aşk efsanesi, İstanbul’un büyüleyici atmosferini yansıtan masalsı bir hikayedir. Rivayete göre, Boğaz’ın iki yakasında karşılıklı duran bu iki kule, birbirine aşık olmuştur. Ancak, Boğaz’ın engin suları ve aralarındaki mesafe nedeniyle bu aşk, imkansız bir aşktır. Yıllarca birbirlerine kavuşamayan Galata Kulesi ve Kız Kulesi, zamanla bu çaresizliğe boyun eğmiş, ancak sevgilerini hiç yitirmemişlerdir.
Efsaneye göre, bir gün İstanbul’un gökyüzünde beliriveren bir fırtına, Boğaz’ın sularını delip geçecek bir köprü oluşturur. Bu köprü, Galata Kulesi ve Kız Kulesi’ni birbirine bağlar ve bu iki aşık kule, nihayet kavuşur. Ancak, bu mutluluk uzun sürmez; fırtına dindiğinde, köprü de kaybolur ve Galata Kulesi ile Kız Kulesi bir kez daha ayrı düşer. O günden beri, bu iki kule birbirlerine olan aşklarını uzaktan bakarak yaşar ve Boğaz’ın iki yakasında, sonsuza dek sürecek olan bu masalsı aşkı anlatmaya devam ederler.
Galata Kulesi ile Kız Kulesi’nin efsanevi aşk hikayesi, İstanbul’un zengin tarihinin ve kültürel mirasının bir parçası olarak şehrin romantik ruhunu yansıtır. Bu iki simgesel yapı, sadece mimari güzellikleriyle değil, aynı zamanda taşıdıkları hikaye ile de İstanbul’un simgeleri arasında yer alır. İstanbul’a gelen herkesin, bu iki kuleyi ziyaret ederek, onların efsanesini yerinde dinlemesi ve şehrin büyüleyici atmosferini hissetmesi gerekir.

Ak Martının İyiliği
İstanbul’a ilk kez gelen denizci Cenevizlilere, ak martının karanlıkta yol gösterdiği anlatılır. İnançlarının bir tezahürü olarak martıyı Hz İsa ile özdeşleştiren Cenevizliler, onu yuvasına kadar takip ettikten sonra yakalar, pişirir ve yerler. Yuvasının bulunduğu yere de onun hatırası için Galata Kulesi’ni inşa ederler.

Galata Kulesi’ne Kiminle Çıkarsan Evlenirsin
Galata Kulesi’ne beraber çıktığın kişiyle evlenirsin derler. Bu efsane, Roma döneminden kalma. Galata Kulesi’ne ilk kez beraberce çıkan bir kadın ve erkek, mutlaka evlenirmiş o zamanki inanca göre. Eğer taraflardan biri, önceden kuleye çıkmışsa bu tılsım bozulurmuş ama. Ayrıca eğer kuleye beraber çıkacak çiftin kaderinde kavuşamamak varsa karşılarına mutlaka bir engel çıkarmış. Yani Galata Kulesi, bir ömür beraber yaşamayacak çiftleri kabul etmezmiş. Bir çift olarak Galata Kulesi’ne çıkarsanız aklınızda bulunsun.