Sitemizde aramak istediğiniz konuyu

Vefa ve Eski İstanbul

Vefa Hanı Hakkında Ne Biliyoruz


Vefa Hanı..
Evet, sık sık Vefa semtinden bahsederken dilimize alıştırdığımız "Vefa semtinde bir zamanlar" diye başlayacağımız cümlemize burada da yer vermek zorundayız.
Zorunda bırakıldığımız için böyle yazıyoruz.
Bir zamanlar Vefa semti vardı. Bugün de isim olarak yer alsa da İstanbul'un tarihi ve değerli semti Vefa isim olarak, yerleşke olarak var ama eski hatıraları, eski güzellikleri yok.
Bir zamanlar kütüphaneleri, okulları, hamamları, tarihi eserleri ile ve saygın insanların varlığı ile elit bir semt olan Vefa bugün yok. 
Han adı altında bir çok yapı zamanla oluşsa da yakın zamanda Vefa'nın en büyük iki hanı vardı. Bunlardan biri bugün BİLSAV adlı derneğin yerleşmiş olduğu Bayraktar  han, diğeri onun tam karşısında yine farklı bir kuruluşa hizmet eden Ak han. 
Daha önce de Valide Hanı ve Mafa Hanı
Bunların dışında han adı altında pek çok mesken iş hanı olarak kullanıldı. Tabi, iş hanına çevrilirken o eski güzelim hatıralar dolu ahşaplar yıkıldı, çirkin ve soğuk betonarme yapılar oluştu. Hatta içerisine girmeye korkacağınız ucube, iğrenç kokulu, irili ufaklı atölyelerle bekarların barındığı yerler...
Bir de yaşım itibarıyla görmediğim, duymadığım araştırmalar neticesinde öğrendiğim yüzyıl gerilerde kalmış, yerinde yıllarca yeller esmiş bugün eğitime hizmet eden bir binanın yer aldığı bir başka popüler "han" dan söz edeceğim ki o da semtin ismiyle ünlenmiş, tarihin çok ama çok derin sayfalarında kaybolmuş "Vefa Hanı".
Tam yeri tespit edilemeyen, bugün Cibali Lisesi olarak eğitim öğretim hizmeti verilen okulun bulunduğu alanın bir kısmı Vefa Hanı'nın yer aldığı alan olarak belgelerde yer almaktadır. Hatta, içerisinde yaşayan esnafın zaman zaman mahkemeye taşındığını öğrendiğimiz Vefa hanı'nın varlığı her zaman gündem olmuş. 
"Pabuççular hanı", "Kiracılar hanı", "Vefa meydanı ahırı", "Şeyh Vefa Ahırı" şeklinde de isimlendirilen Vefa Hanı ilk önce 179 yılında Mihrişah Valide Sultan vakfına ait olarak pabuççu esnafına tahsis edilen bir han olarak biliniyor. Aynı handa dikici esnafının da varlığı söz konusu. 
Geneli Ermeni asıllı pabuççuların Müslümanlardan oluşan dikici esnafını kendi işlerini yapıyor diye kadıya şikayet edildikleri belgelerde yer alıyor. 
Aşağıda görülen evrak nüshasındaki gibi. İstanbul Mahkemesinin 94 Numaralı Sicil (H. 1222-1223 / M. 1807-1809) tutanağında tarafların şikayeti ve verilen bir karar örneği aşağıda yer almaktadır. Şöyle ki, karara göre dava Vefâ Hanı’nda dikici esnafına dair yapılan şikayet sonunda Pabuççu esnafının imal ettikleri eşyaların dikici esnafı tarafından imal olunmaması ile sonuçlanıyor.


Bununla birlikte, hanın devletin üst düzey yöneticilerine ait atların ve arabaların bakım ve barınağı olarak kullanıldığına dair belgeler de mevcut.. Hatta 1680 yılında bu yapıda barınan at sayısının 530 civarında olduğu belirtiliyor ki, hanın hatta kervansaray diyelim bu yapının büyüklüğünü düşündüğümüzde öyle geçip gidilecek normal bir yapı olarak semtte yer almadığını görebiliyoruz.
İstanbul'un üçte birini yerle bir eden büyük yangından sonra buradaki ahırların yanması ve 1818'den sonra buraya yapılan bir ara pabuççuların çalıştığı han daha sonra mültecilere kiralanıyor. Ve adı kiracılar hanı olarak değişiyor.
1834 yılında tekrar yanan hanın ardından 70 odalı bir başka han yapılıyor. Çeşitli esnaf tarafından 1906 yangınına kadar kullanılan han daha sonra çeşitli işgallerle farklı kesim tarafından kullanılıyor.
Vefa hanı 1922'den sonra Vefa meydan düzenlemesiyle yerle bir ediliyor. Alan uzun süre boş olarak kalıyor. 1960 - 1970 yılları arasında sokak, park ve gecekonduların işgaline uğrayan saha uzun müddet yol olarak da kullanılıyor. Atatürk ilkokulu binasında öğretim gören Cibali lisesi için buraya 1967-1968 öğretim yılı başında temel atılarak okul binası yapılıyor. O tarihten bu yan saha Cibali Lisesi yerleşkesi olarak kullanılsa da, arazinin bir kısmın özel şahıslara satılarak veya kaçak olarak yapılan binalara daha sonra izin verilerek buraya sivil halkın yerleşmesi de sağlanıyor. Akifpaşa sokağı, Azap Askeri Sokak ve Himmet sokak ile İMÇ çarşısının arasında kalan alan Vefa Hanı'nın izlerini taşımaktadır. 

Derleme Erol Kara @tarihivefa

vefa semti, istanbul, turizm, seyahat, geziyorum

Top Post Ad

Below Post Ad