Sitemizde aramak istediğiniz konuyu

Vefa ve Eski İstanbul

Kara Ahmet Paşa Kethüdasının Darrulkurası


Hüsrev Kethuda Darrulkurası

Sadrazam Kara Ahmet Paşa’nın kethüdası olan Hüsrev Kethüda, İstanbul’da birçok hayır eseri bina etmiş, Hüsrev Kethuda (Ortaköy) Hamamı, Çatalca’daki özgünlüğünü kaybetmiş Hüsrev Kethuda (Belediye) Hamamı ve Vefa’daki bu darülkurra günümüze ulaşabilmiştir.

Yapı 1565 -1566 yılları arasında yapılmış olup Molla Hüsrev caminin içerisinde bulunmaktadır.

Yüksek avlu duvarlarıyla çevrili atıl haledeki yapının, avlu kapısı ve giriş kapısı ne yazık ki kapalı olduğundan içeri girilemiyor.

Erişim
Yüksek avlu duvarlarıyla çevrili atıl haldeki yapı ziyarete kapalı olmakla beraber Vakıflar Genel Müdürlüğünden izin alınarak görülebilir.

Ulaşım

Şehzade Mehmet Paşa Külliyesi ile Damat İbrahim Paşa Külliyesi arasındaki Dedeefendi Caddesi’nden aşağıya indikten sonra, caddenin sonundaki Taştekneler Sokağı’na girerek yapıya ulaşabilirsiniz. Yapı, Molla Hüsrev Camii’nin bitişiğinde, Ekmekçizade Medresesi’nin hemen karşısında yer alıyor.

GÜNÜMÜZDEKİ DURUMU

Mülkiyet
Vakıflar Genel Müdürlüğü

MİMARİ VE ÖZGÜNLÜK

Plan ve Strüktür

Tekkenin dar ve küçük avlusuna, Taş Tekneler Sokağı’ndaki avlu kapısından girilmektedir. İçten: 703 X 703 cm, dıştan: 905 X 906 cm boyutlarında, kare planlı yapının üzeri içeriden dilimli tromplara, dışarıdan sekizgen kasnağa bir kubbeyle örtülüdür. Yapının girişinde saçak veya benzeri bir örtü bulunmamaktadır. Kesme küfeki taşından yapının pencereleri beyaz mermerdendir. Uzun süredir atıl haldeki yapının içi sade ve bakımsızdır.

Hat Programı

Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde darülkurranın anlatıldığı bir pasaj yer alır. Bu pasajın
sonunda, hatla nakşedilmiş kitabe aktarılır:

“Be fazlallâh çü Hüsrev Kethüda ol sahibü’l-hâtem
Yapup bu dârü’l-kurrâyı bir ev edindi ukbâda
Emânî n’ola târîhi bunun derken dedi Hâtif
Mübârek dârü’l-kurrâdır bu târih oldu dünyâda.
Sene 973 [1565-1566].”


Mimari Öğeler

Giriş kapısı cepheden 7 cm kadar taşkın düzgün kesme taştan yapılmış silme profil ile çerçevelidir. 119 cm genişliğindeki kapının basık kemeri kırmızı ve beyaz (Marmara mermeri) iki renkli taştan oluşmaktadır. Kemer gibi iki renkli taştan oluşan kapı sövelerin her biri üç parçalıdır.
Kuzey cephedeki basık kemerli kapı, silmelerle dikdörtgen bir çerçeve içerisine alınmıştır.
Cephelerde iki katlı pencereler yer alır. Alttakiler dikdörtgen lentolu, demir şebekeli olup geometrik işlemeli zarif alınlıkları vardır. Üstteki pencereler ise, yuvarlak formlu ve yine geometrik işlemeli zarif şebekelere sahiptirler. İçte giriş karşısında bir mihrap nişi ve iki yanında dolaplar bulunmaktadır.

Süsleme

Sade ve mütavazı yapıda herhangi bir süsleme unsuru bulunmaz.

YAPI TARİHİNDEN

Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde darülkurradan şu şekilde bahsedilir: “Hüsrev Kethüda
Darülkurrası: Ekmekçi-zâde Ahmed Paşa Medresesi yakınındadır. Mimar Sinan yapısıdır...

vefa semti, istanbul, turizm, seyahat, geziyorum

Top Post Ad

Below Post Ad