Şöyle Bir Gezelim Dedik, Şehzadeden Süleymaniye ve Vefa

Şehzadebaşı...
Meşhur Direklerarası ..
Kanuni'nin evladı için yaptırdığı cami, İstanbul Büyükşehir Belediye Binası ve Dede Efendi Külliyesi... Bir zamanlar eğlence merkezi olan semt.

Süleymaniye..
Yine Kanuni'nin ve mimarlar mimarı usta Mimar Sinan'ın kalfalık eseri Süleymaniye Cami, Külliyesi ve ahşap evlerin sembollük olarak yer aldığı semt..
Sizlerle bu iki semt arasında yürümek istedim.
Birazdan söz edeceğim yerlerin detaylı bilgileri sitemiz sayfaları arasında mevcut. Arama çubuğuna yazdığınızda daha teferruatlı bilgilere ulaşabilirsiniz. Biz gezimizde sadece isimlerden söz edeceğiz. Hani, paytona bindiğimiz ve yanlarından geçip gideceğimiz hayali ile.. İstanbul'un tarihe gömülmeye yüz tutmuş semtinde biraz hayallenmiş gezi..

Başlangıç noktası İstanbul Büyükşehir Belediyesi karşısında bulunan 50. Yıl Parkı.. Bozdoğan kemerinin hemen önü.. Saraçhane olarak bilinen bölge. 
Göreceğimiz ilk eser parkın içinden geçerek ulaştığımız Şehzade Camii hemen yanında mütevazi bir mescid. Burmalı Mescit. Minaresi burmalı olunca adı buradan almış.
Yanından geçip Şehzade Cami avlusuna giriyoruz. Kapının sol yanı tuvalet ve devamı medreseler.. Sağ tarafta çeşme , taş tekne çeşmesi.. Ve heybetiyle Şehzade Cami.. Unutuyordum. Taş tekne ile Cami arasında koca çınar. Çınar'ın değeri Helvacı babadan geliyor.
Çınarın arka hizasından sıra çeşmeler ve Şehzade türbesinin girişi, sağ tarafa yürüseniz caddeye çıkış kapısının yanında Ayşe Sultan Çeşmesi'ni görüyoruz.

Ayşe Sultan Çeşmesi

Kapıdan çıkmaz sola dönerseniz hazire ve türbenin diğer kısmına girmiş olursunuz.

Damat İbrahim Paşa Cami, medresesi ve Sebili Şehzade Cami karşısı köşesi.. Sebili solumuza alıp Dede Efendi Caddesinin girişinden sola girdiğimizde yol 16 Mart şehitleri Caddesine götürür. Doğru gidersaeniz Vefa Lisesi ve devamında Vefa'ya girmiş olursunuz.  Dede Efendi sebilini solumuza alıp cadde boyu yürürsek Şehzadebaşı caddesi, şimdiki 15 Temmuz şehitleri Caddesindeyiz. Bir zamanlar 5 adet sinemanın yer aldığı eski eğlence merkezi. Otel ve irili ufaklı işyerleri. 

Buradan sola 16 Mart Şehitleri Caddesi'ne giriyoruz. Kiliseden camiye çevrilmiş Kalenderhane Camii. solumuzda kalıyor. 

Kemeri geçip Kirazlı Mescit Sokağı. Ortada ağacın arkasında kalan çeşme Sefer Ağa Çeşmesi,  solda Ataullah Sıbyan Mektebi

Sokağın devamında Kirazlı Mescidi ve eski konakları göreceğiz. 

Kimisi harabe, kimisi yeniden yapılıyor. Biraz ilerde II. Beyazıt'ın defterdarlarından Cenderecizade Muhittin Çelebi'nin türbesi yer alıyor. 

İlerleyip sağa yöneldiğinizde Süleymaniye Külliyesinin en başına denk geliyorsunuz. Eski Süleymaniye Doğumevi ve dispanseri artık yok. 

Yapı var ama hastane yok. Tam karşımızda Süleymaniye Cami ve onun karşısında Çadır çeşme.. Yine sağ taraf kurufasulyeci dükkanları

Meydana çıkmadan U dönüşü yapıyoruz ve Vefa'ya yöneliyoruz. Yabancı Diller okulunun yanından Vefa Kilise Camii olarak bilinen Molla Gürani Camii'ne geliyoruz.

Hazirenin yanında Vefa Hazretleri türbesinin,  Atıf Efendi Kütüphanesinin, Rehabula Kadın Sebilinin bulunduğu caddeye, Vefa Caddesine iniyoruz. Sola dönüyor ve Bozacıya geçiyoruz. 

Bozacının yanında bulunan cami ise Mimar Ağa Mescidi'dir. Üstünde bulunduğumuz cadde Cemal Yener Tosyalı. Hemen solumuzda Ekmekçizade Ahmet Paşa Medresesi, Karşımızda Molla Hüsrev Mescidi ve Vefa Lisesi 

Leblebi ve boza keyfinden sonra aynı caddeden geriye Süleymaniye'nin alt kısmından devam ediyoruz. Yolun sonunda karşımıza heybetiyle Süleymaniye Külliyesi'nin Tabhane, solumuzda İstanbul Müftülüğü ve Meşihat Kapısı'nı görüyoruz. İçeride İstanbul Üniversitesi'nin Botanik Bahçesi bulunmaktadır. 

Diğer yanımızda ise Darüşşifa yapısı. ve karşımızda Mimar Sinan türbesi. Süleymaniye Caminin bir diğer cephesi. 

Caminin arka kapısından bahçeye giriyoruz ve müthiş İstanbul manzarası . Tüm yorgunluğunuz bu manzara ile son bulmuş oluyor. Gezimiz gibi..

@erolkaranet