
Tavuk Karası - Gece Körlüğü - Olanlar Engelli Raporu Alabilir mi ?
Gece körlüğü, halk arasında bilinen adıyla “tavuk karası”, genetik nedenlerden dolayı ortaya çıkan ve adından da anlaşılacağı üzere gece yeterli görüşün alınmasına engel olan bir hastalıktır. A vitamini eksikliği, süt ve süt ürünlerinin yeterince tüketilmemesi, bu hastalığın zeminin hazırlanmasında etkili olan nedenler olarak bilinir.Gece körlüğü yaşayan hastaların büyük bir çoğunluğu, karanlık ortamlar veya aşırı ışıklı ortamlarda yeteri kadar görüş alamazlar. Loş ışık, görme kaybının en çok olduğu ışık türü olarak bilinirken, hastalığın ilerlemesi durumunda ise hastanın gece sokakta yürüyemez hale geldiği görülür.
Yaşam kalitesi gece körlüğü nedeniyle büyük ölçüde etkilenirken, hastalığın ilerleyen süreçlerde tedavi edilmemesi, diğer göz hastalıklarına sebep olabilir ve bu nedenle gündüz gözüyle bile görme kaybı yaşanabilir.
Retinanın dış kısmında yer alan ve ışık algılama görevi bulunan hücrelerin zarar görmesi durumunda ise gece körlüğü ortaya çıkar. Gece körlüğü hastalığına yakalanan bir birey, ışığın olmadığı herhangi bir ortamda nesneleri tam seçemez ve ortamı tam algılayamaz.
Miyop, hipermetrop, katarakt ve astigmat gibi hastalıkların büyük bir çoğunluğu gece körlüğü hastalığına sebep olur. Bu hastalıkları tedavi edilmemesi sonucunda gözde meydana gelen deformasyon, sadece bölgesel kalmayıp, göz içerisinde bulunan diğer yapılara da sıçrayabilir. Gece körlüğünün retinaya bağlı bir göz hastalığı olması ve retinanın ise gözün beyni olarak görev alması, haliyle her türlü göz hastalığının retinaya zarar verebilmesine işarettir.
Göz hastalıklarının erkenden tedavi edilip, kontrol altına alınması ve tedavide doğru tekniklerle başarı sağlanması gerekir. Sadece uygulanan tedavi yöntemlerinden medet ummamalı ve hastanın da tedaviye en iyi şekilde katılım göstermesi, tedavinin başarı sağlayıp gece körlüğü hastalığı ihtimalinin de ortadan kalkmasına neden olur. Özellikle genetik yatkınlığı olan hastaların, normal bireylere göre bu konuda daha çok özen göstermeleri gerekir.
Gece körlüğü, görme alanında daralmaya ve belirli bir oranda ise görme kaybına neden olur. Görme kaybının şiddeti karanlık ve loş ortamlarda kat kat artar. Ayrıca gece körlüğü yaşayan hastaların akşam saatlerinde büyük bir görüş kaybı yaşadıkları bilinir.
Gece körlüğü hastalığına yakalanan birçok hasta engelli raporu alabilir. Ancak bu rapor sadece gece görme kapasitesinin ölçülmesi ile verilmemektedir. Öncelikle gündüz tam ışıkta görüş seviyesi saptanır. Sonrasında ise gece hafif ışıkta görüş seviyesi saptanarak ortalama bir değer alınır. Genel olarak yüzde kırk ile yetmiş arasında engelli raporu alınmaktadır.
Görme kaybının derecesi bu konuda büyük önem taşırken, %45’e varan oranlarda bu kişilere engelli raporu verilebilir. Hastanın bu raporu alması için çok kapsamlı tetkiklerden ve testlerden geçmesi gerekir. Yapılan testler sonucunda ileri derecede gece körlüğü söz konusuysa engelli raporu verilir.
Hoş geldiniz. Fikirlerinizi paylaşmanızdan mutluluk duyarız