Yetkililer "Ülkemizde üretilen ekmeğin %6’sı israf
edilmektedir." diyor. Bugün ekmek en az 12,5 TL'den satılmakta..
Vatandaş zamlı ekmek almaktan bıktı. Rakamlara göre, zam olmasına rağmen israf edilen ekmek miktarında sürekli bir artış kaydediliyor.
Hem ekmek zammına karşıyız, hem de israf etmekten yani çöpe atmaktan vazgeçmiyoruz. Yine istiasitklere göre, günde 8
milyon, yılda 4 milyar adet ekmeğin atıldığı belirtiliyor.
Ülkemizde israf edilen yıllık ekmeğin parasal değeri karşılığında yüzlerce okul, hastane, köprü vs yapılabileceğini söyleyen yetkililer istedikleri kadar kampanya yapsınlar bu israf son bulmuyor.
Bakın, bir belediyenin en azından hayvanların işine yarasında isye ilçe sokaklarına yerleştirdiği ekmek kumbaralarından sadece biri
Silme değil tepeleme dolan bu kumbaradaki ekmekler iç karartıcı.
Silme değil tepeleme dolan bu kumbaradaki ekmekler iç karartıcı.
Bu arada, aşağıdaki fotoğrafta halk ekmek bayinin hemen yanında demir korkuluklara asılan ekmek torbalarına ne demeli.
Bu manzaralara her gün rastlamak mümkün. Tabi, yine içlerinde Allah korkusu, ekmeğe saygı düşüncesi olanlar bu şekilde torbalayarak kumbaralara koyarak ya da parmaklıklara asarak bir şekilde kendilerini avutsa da gerçek olan ve kimsenin görmediği israfın asıl sebebini görmek istemiyor gibiler..
Ekmek kalitesinde giderek hilenin her çeşidine başvuran fırıncılar..
Eskiden beş on gün dayanan ekmekler iki gün dayanmıyor. Aniden küflenmeye başlayan ekmekle, bekledikten sonra yenilmez kıvama gelen, çayda çorbada erimeyen tabiri caizse lastikleşen, tadı olmayan ekmeklerin sorumlusu fırıncılardır.
Vatandaş göz göre göre ekmeği niye atsın. Onlar da istemiyor. Ancak bin bir hilenin, sağlığa zararlı katkı maddelerin kullanıldığı ekmekler fırından çıktıktan sonra 12 saat içinde tüketilmezse yeşilleniyor, küfleniyor, hamuru yenilmez bir hal alıyor. Aslında ekmeklerin sadece yenen kısmı kabukları...
Eskiden beş on gün dayanan ekmekler iki gün dayanmıyor. Aniden küflenmeye başlayan ekmekle, bekledikten sonra yenilmez kıvama gelen, çayda çorbada erimeyen tabiri caizse lastikleşen, tadı olmayan ekmeklerin sorumlusu fırıncılardır.
Vatandaş göz göre göre ekmeği niye atsın. Onlar da istemiyor. Ancak bin bir hilenin, sağlığa zararlı katkı maddelerin kullanıldığı ekmekler fırından çıktıktan sonra 12 saat içinde tüketilmezse yeşilleniyor, küfleniyor, hamuru yenilmez bir hal alıyor. Aslında ekmeklerin sadece yenen kısmı kabukları...
Hamur kısımlarına fazla rağbet olmuyor.
Her ne kadar bazıları ekmek israfında tüketiciyi suçlayıp, "taze ekmek derdindeler" dese de kendini kandırıyor.
48 yıl önce 2,5 TL'ye 680 gram olarak aldığımız ekmek günlerce bir şey olmadan ekmek kaplarında kalıyordu da, bugün 12,5 TL'ye satılan 200 gramlık ekmek neden dayanmıyor diye sormuyoruz.
Ekmekte hilenin dibine vuran fırıncılar, yenilmeyecek durumda ekmek sattıkları için kendilerini sorgulasınlar. Zırt pırt zam yaparak gideri karşılamıyor diye ağlayacaklarına fakirin ekmeğinde hile yapmaktan vazgeçsinler.
48 yıl önce 2,5 TL'ye 680 gram olarak aldığımız ekmek günlerce bir şey olmadan ekmek kaplarında kalıyordu da, bugün 12,5 TL'ye satılan 200 gramlık ekmek neden dayanmıyor diye sormuyoruz.
Ekmekte hilenin dibine vuran fırıncılar, yenilmeyecek durumda ekmek sattıkları için kendilerini sorgulasınlar. Zırt pırt zam yaparak gideri karşılamıyor diye ağlayacaklarına fakirin ekmeğinde hile yapmaktan vazgeçsinler.
Hoş geldiniz. Fikirlerinizi paylaşmanızdan mutluluk duyarız