Abdülhamit Han'ın Gizem Dolu Masası

Abdülhamit han.. Koca padişah.. Allah-u Teala ve celle celalahu hazretleri kendisine rahmetiyle muamele etsin. Kabri cennet yataklarından bir yatak olsun. Peygamber efendimiz Hazreti Muhammed aleyhisselam efendimize de komşu olsun , diyoruz ve bu büyük bir padişahın marangozluk sanatının bir eseri olarak yıllarca gündemden düşmeyen şifreli masasından söz ediyoruz.
Dedik ya, bu masada öyle bir gizem var ki, yıllarca anlatılsa da nasıl yapıldığını kimse bilmemektedir. Bu gizemi, bu sırrı, bu şifrenin nasıl imal edildiğini bir türlü anlayamamaktadır.
İlber Ortaylı, bir keresinde Abdülhamit hanın marangozluk sanatını dile egtirdiğinde onun hakkında şu sözleri sarf etmişti.
"Sultan 2. Abdülhamit bir padişah olmasaydı, adından mobilya ve tasarımlarıyla söz edilen dünyaca ünlü büyük bir sanatçı olurdu"
Ve yaptığı binlerce marangozluk eserlerden en popüler olanı.. Şifreli masa..

Sultan Abdülhamit, Avrupa’dan en son sistem marangoz alet ve edevatı getirttiği bir çok kaynakta yer alıyor. Marangozluğu üzerine şaheser kavramının yetersiz olduğunu söyleyenlerin olması İlber Ortaylı'yı haklı çıkartıyor. Gördüğü bir masayı, bir dolabı, ya da buna benzer bir ağaç oymacılığına sahip harka denecek kadar güzel bir mobilyanın aynısını yapacak kadar usta, bir marangoz padişah..

Fildişi ve sedef kakmalı mücevher dolabı, maroken kaplı yemek sandalyeleri, altın yaldızlı beyaz lake vitrinli büfe ve daha niceleri..

Şifreli Masanın sırrı...

Abdulhamid Han tüm devlet sırlarını, projelerini bu masada yapmış olan Sultan bu masaya yerleştirdiği gizli bir düğmeyle açılan çekmecede önemli belgelerini saklamış.

Masanın sol tarafında üç çekmece var ama bu üç çekmece dışarıdan bakıldığında görülmiyor.
İlk çekmeceyi, işlemeler arasına ustalıkla yerleştirilen gizli bir düğme ile açabiliyorsunuz.

İkinci çekmeceyi ilk gözü açtıktan sonra altına saklanan başka bir düğmeye basarak çekebiliyorsunuz. Masanın ortasına gömme şekilde yapılan aynanın sırrı da arkadan geçen, sağ ya da sol tarafta duran birini fark etmenizi sağlıyor.

İstanbul'un işgal edildiği sıralarda İtilaf Devleti askerleri bu çekmecenin varlığından haberdar olmuş ancak bir türlü çekmeceyi açmayı başaramamışlardır. Son çare olarak çekmeceyi kırarak belgelere ulaşmayı amaçlayan askerler çekmeceyi kırdığında tüm belgelerin üzerine mürekkep döküldüğü ve hiçbir belgenin okunacak durumda olmadığını görür.

Sultan, çekmecenin küçük bir bölümüne mürekkep doldurmuş, çekmece kırılınca mürekkep tüm belgelerin üzerine dökülerek onları yok etmiştir.

Sultan II. Abdülhamit döneminde yapılan mobilyaların hepsinde isminin yazıldığı tuğrası bulunuyor. Beylerbeyi Sarayı’ndaki şifreli masada ve 12 No’lu odadaki Harem’de kullanılan sandalyelerin hepsinde bu tuğra var. 

Sultan Abdülhamit'in özel bölmeleri olan şifreli masası Beylerbeyi Sarayı 28 No’lu odada özenle korunuyor.

Derleme @erolkaranet - 14.01.2023