Sitemizde aramak istediğiniz konuyu

Mini Banner

                                                   "

Vefa Semti, İstanbul ve Vatanın Her Yerinden

Hanım Sultanın Kocası İçin Yaptırdığı Kadırga Namazgahı


Size öyle bir hayrattan bahsetmek istiyoruz ki, tarihler boyu bu hayrattan edilecek dualara vesile olan kişi bir hanım sultanın kocası..
Hayrat dediğimize bakmayın. Burası bir namazgah ve buna bağlı olarak yapılan çeşmeler.
Kısca namazgah nedir, ondan bahsedelim ve ardından sözünü etmek istediğimiz namazgaha geçelim.

TDV İslam Ansikolpedisine göre Türkçede kullanılan aslında Farsça bir kelime olan namazgâh Arapça musallâ olarak kullanılmata ve genelde namaz kılınan her yeri ifade eder. Fıkıh terimi olarak yerleşim merkezlerinin dışında bayram, yağmur duası (istiska) ve cenaze namazlarının kılındığı belirli yerler için kullanılır. Arapça’da buna ayrıca cebbâne (sahra), Farsça’da ıydgâh da (bayram yeri) denir. “İbrâhim’in makamından musallâ edinin” âyetinde (el-Bakara 2/125) kelime “imamın namazda duracağı yer” anlamında geçer. Hadislerde hem kişinin durup namaz kıldığı (Buhârî, “Salât”, 46; Müslim, “Mesâcid”, 287) hem daha sonra terimleşen anlamıyla bayram namazının kılındığı (Buhârî, “?Îdeyn”, 22) yeri ifade eder. Türkçe’de namazgâh, bayram gibi belli zamanlarda namaz kılınan musallâlar yanında yol kenarlarında yolcular için yapılan üstü açık mescidler için de kullanılmıştır.

İstanbul Fatih ilçesinde Kadırga semtinde bulunan meydan parkı içindeki Esma Sultan Namazgah ve Çeşmesi en güzel örneklerdendir. Sultan üçüncü Ahmet’in kızı ve Sultan 1. Abdülhamit’in kızkardeşi olan Büyük Esma Sultan tarafından 1779 - 81 yılları arasında inşa ettirilmiş.
Namazgahın ve çeşmenin yapılma amacı da hanım sultanın burayı kocası Muhsinzade Mehmed Paşanın ruhunu şad etmek içindir. Bizler bunu namazgahın iki yanında bulunan kitabelerdeki dizlerden öğreniyoruz.
Her tarafı mermerle kaplı olan çeşmenin yola bakan yüzünde, düz çatısındaki namazgâha çıkan bir merdiveni var. Esas yüzünde dalgalı kemerli hücre içinde ayna taşı ve oturma yerli teknesi bulunuyor. Diğer iki yüzü sade mermerle kaplı ve buralara da birer kurnayla oturma yeri olan tekneler yerleştirilmiş.
Tarihi çeşmenin kuzey cephesinde üç musluk, diğer üç cephesinde ise birer musluk bulunur. Dikdörtgen prizma kütleli çeşmenin karşılıklı iki cephesindeki bu musluklar, S ve C kıvrımlı kemerlerle süslenerek, çeşmeye estetik bir görüntü kazandırılmıştır. Bezemeli niş köşeliklerinin üzerinde, dikdörtgen pano içinde altı beyitlik kitabe yer alır. Bu kitabe çeşmenin inşa tarihini vermektedir. Çeşmenin kuzey ve batı köşesinde ters çan biçiminde desteklere oturtulmuş iki kurna, güney köşesinde ise üç bölmeli bir yalak yerleştirilmiştir.
Çeşmenin kuzey cephesindeki merdivenden çıkılan namazgâhın çeşmenin tavan kısmında yer alması İslam kültüründe temizliğin ibadetteki yerini göstermesi açısından ayrı bir öneme sahiptir.

Esma Sultan Namazgâhı'nda ibadetler çeşme haznesinin üzerinde yapılıyor. Yani namaz kılınacak alana çeşmenin sol yanındaki 19 basamaklı merdivenden çıkılıyor. Yaklaşık 20-30 kişi rahatlıkla burada namaz kılabilir: Meşhur İstanbul Ansiklopedisinden edindiğimiz bilgiler şöyle; "Dört cephesinin de eni boyu tahminen 6X6 metre eb'adında küb (mük'ab) şeklinde bir yapıdır, her tarafı mermer kaplıdır. Dört köşesinde keskin hatdan kaçınılmış, köşelere bir niş yapılmış, ve bu nişlerden kuzey cephesi uçlarındaki ikisinin alt kısmına birer muslukla gayet zarif birer çanak, teknecik konmuştur.Namazgahın doğu-batı istikaametindeki iki cephesine de, tekneleri yapı kitlesinden taşkın iki büyük çeşme yapılmıştır. Fevkaani namazgaha kuzey cephesi kenarına yerleştirilmiş 20 basamaklı pek zarif bir merdivenle çıkılır. Bu merdiven ve binanın her tarafı mermer kaplıdır. Bütün tezyini motifleri o devre hakim olmuş barok üslubundadır. Çeşmeler kabartma mermer silmelerle çerçevelenmiş, silmelerin içinde dekoratif birer· kemer yapılmışdır, kemerlerin üzerinde de birer kitabe taşı vardır. "
Manzum kitabeler devrin şairlerinden Tevfik Efendinindir; çok güzel bir sülüs hat ile yazılmışdır, yazı da devrin ünlü hattatlarından Mehmed Şevki Efendinin sanatkarın imzası doğu cebhesindeki çeşmenin kitabesindedir. Kitabelerin metinleri şudur; batı cebhesindeki kitabe : 

Gelelim namazgahta yer alan kitabelere..

Kitabelerdeki mısralar şair Tevfik Efendiye ait olsa da yazıların Mehmet Şevki Efendi’ ye ait olduğunu kaynaklardan öğrenmekteyiz.
Batı cephesindeki kitabe:

“ Güzide-i binti Sultan Ahmed Esmâ nâm Sultanın
Bina idüb bu dil-cû çeşmesarı fi sebilillâh
Attaş-ı ümmeti âb-ı keremle eyledi irvâ
Heman su yerine sîm-ü zeri harc eyleyüb her sû
Gümüş suyu gibi bu mâ-ı sâfı eyledi icrâ
Gelen abdest alub çıksun musallâda duâ itsün
İde ömnrü füzun Abdülhamit Hanın heme Mevlâ
İdüb vird-i zebanı zevci Muhsinzade Pâşâyı
Dua-yı hayrden anı feramûş itmedi asla
Didi Tevfik âbın nûş idüb atşana târîhin
Bu zîbâ çeşmeden iç besmeleyle âfiyet badâ - 1193"

Bu kitabenin bugünkü Türkçesiyle anlamı şu şekilde...

"Sultan Ahmet kızı güzide Esma adındaki Sultan’ın Allah, her zaman ömrnü uzun edip kederden korusun.
Allah yolunda bu güzel çeşmeyi yapdırıp susamışlaı kerem suyu ile suladı.
Her tarafta su yerine gümüş ve altın harcayıp gümüş suyu gibi bu temiz ve tatlı suyu akıttı.
Gelen abdest alıp çıksın, musallada dua etsin.
Allah, Abdülhamid Han’ın ömrünü uzun eylesin.Kocası Muhsinzade Paşa’yı diline vird edip onu hayır duadan hiç unutmadı.
Tevfik, suyunu içip susamışlara tarihini söyledi:“Bu güzel çeşmeden besmeleyle su iç, afiyet olsun.”
H. 3 Şaban 1193 - M. 16 Ağustos 1779

Doğu cephesindeki kitabe:

"Dürret-ül tâc-ı kerem duhter-i Sultan Ahmed
Menba’-ı cû-yi atâ hazret-i Esmâ Sultan
Yaptı bu çeşme-i dil-cûyi rizaenlillah
Taşnegân-ı ümemi eyledi yekser reyyan
İki cânibde iki çeşme olub iki cenah
İtdi kuş gibi bu hayr evc-i kabule tayeran
Eyleyüb cümle-i hayratını makbul-i Hüdâ
Katre-i âbı kadar ide sevabın ihsan
Zevci merhum Veziriâzamı Muhsinzade
Ruh-i pâkin ide Hak nâil-i ecr-ü gufran
Didi itmamına Tevfik-i duâ-gû tarih
Dil- küşa kıldı bu ner çeşmeyi Esma Sultan - 1193"

Bu kitabenin bugünkü Türkçesiyle anlamı şu şekilde..
Kerem tacının incisi, Sultan Ahmet’in kızı, Cömertlik ımağının menbaı Esma Sultan Hazretleri,
Bu gönle hoş gelen çeşmeyi Allah rızası için yapdırdı ve ümmetin susamışlarını suya kandırdı.
İki tarafta iki çeşme iki kanat gibi olup bu hayır eseri kuş gibi kabul göğüne uçtu.
Allah, bütün hayırlarını kabul eyleyip suyunun damlası kadar sevap ihsan etsin.
Eşi merhum veziriazam Muhsinzade’nin temiz ruhunu Allah, ecir ve mağfirete nail eylesin.
Duacısı Tevfik, tamamlanışına tarih söyledi: Bu yeni çeşmeyi Esma Sultan gönül açan bir yer olarak yapdırdı.” 

Muhsinzade Mehmed Paşa Kimdir?

Muhsinzade Mehmed Paşa (ö. 4 Ağustos 1774, Karinabat) III. Mustafa saltanatında 28 Mart 1765 – 7 Ağustos 1768 ve 11 Aralık 1771 – 4 Ağustos 1774 tarihleri arasında iki kez 3 yıl altı ay yirmi üç gün sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamıdır. Patrona Halil İsyanının bastırılmasında önemli rol oynamıştır. Muhsinzâde Mehmet Paşa Küçük Kaynarca Antlaşması'nın imzalanması esnasında birden hastalandı. İstanbul'a sedye üzerinde yatarak götürülmeye başlandı. 4 Ağustos1774 de Karinabat kenti yakınına geldiği zaman hayata gözlerini yumdu. Yaşı yetmişi bulmuştu. Cenazesi önce Edirne'de Eski Cami mezarlığına gömüldü. Fakat eşi Esma Sultan'ın müracaatı üzerine naașı İstanbul'a nakledildi. Eyüpsultan'da türbe kapısının yanına gömüldü.( Detaylı bilgi için tıklayınız )

Kitabelerin Türkçesi Fatih Belediyesi Su Kaynakları adlı eserden alınmıştır










vefa semti, istanbul, turizm, seyahat, geziyorum

Yorum Gönder

0 Yorumlar
*Yorumlar Editör tarafından incelenmekte olup, spam mesajlar dikkate alınmaz. Engellenir.*

Top Post Ad

Below Post Ad

Ads