Ads

Ads

İstanbulun Kapıları


Bir zamanlar İstanbul'a ancak kapılardan girilebiliyordu
Ziyaretçiler şehri çevreleyen surlardaki kapılarda bekletilip izinleri kontrol edildikten sonra kente alınıyordu. Sabah açılan kapılar, akşam kapanıyordu. Kentte uzun yıllar hizmet veren 60 kapının birçoğu günümüze kadar ayakta kalamasa da bulunduğu bölgeye verdiği isimle yaşamaya devam ediyor

KARA TARAFINDAKİLER
Kara surları 7,5 kilometre uzunluğunda. Surlardaki kapılar dikkat çeker. Bu kapıların önemlilerinin altısı (Altın Kapı –diğer adıyla Yaldızlı Kapı-, Yedikule Kapısı, Belgrad Kapısı, Silivri Kapısı, Mevlana Kapı-bir diğer deyişle Mevlevîhane Kapısı- ve Topkapı) Zeytinburnu ilçesinde yer alır.

  • Altın Kapı: 
    Yedikule sınırları içerisinde kalan Altın Kapı en görkemli kapıdır. Antik çağda inşa edilen bu kapı iki mermer kaplama kule arasında üç gözlü bir zafer takı şeklindedir. Kapı, adını, tunç kapı kanatlarının altın gibi parlamasından alır. Bizans döneminde seferden dönen imparatorun şehre büyük bir törenle giriş yaptığı kapı olarak biliniyor. Osmanlı döneminde önemini kaybeden bu kapının yerine Edirnekapı önem kazanmıştır.
  • Yaldızlı Kapı - 
    Yaldızlı Kapı olarak da bilinen ve Theodosius Surları’nın görkemli süsü olan Altın Kapı, yüzyıllar boyunca şehre zaferle dönen imparatorları karşılama görevini üstlenmiştir. Katıldıkları savaşlardan zaferlerle dönen imparatorlar için bu kapıda törenler yapılmış ve bu kapıdan alaylar eşliğinde şehre girilmiştir.
    Ana tören kapısı Altın Kapı’nın Doğu Roma Dönemi’ndeki adı “Porta Aurea ”dır ve Osmanlı Dönemi’nde de “Yedikule Kapısı” olarak anılmıştır. Kara surlarının en önemli yapılarından biri olan Altın Kapı’nın özel bir durumu da mevcuttur. Şehirler arası bir yol olan ve İstanbul’u Roma’ya bağlayan Via Egnatia anayolu bu kapıdan başlamış ve kapıyı aştıktan sonra Doğu Roma’da Mese, Osmanlı’da ise Divan Yolu olan şehrin içindeki ana caddeye bağlanmıştır. Bu önemli şehirler arası hat, Ayasofya’nın önündeki Augusteion adlı meydanda son bulmuştur.  Bu meydanın günümüzdeki adı Sultanahmet Meydanı’dır.
  • Küçük Yaldızlı Kapı
  • Yedikule Kapısı: 
    Bugün ayakta olan ve yoğun trafik geçişine hizmet veren kapılardan biridir. Kapının iç tarafında kemerin üzerindeki çift başlı kartal kabartması dikkat çeker. Yedikule Kapısı'ndan Belgrad Kapısı'na kadar 11 burç sıralanır.

  • Belgrad Kapısı: 
    Surlar üzerindeki ikinci büyük kapı. Yedikule'dedir. 5. yüzyılda yaptırılmıştır. Bizans dönemindeki adı Porta Ksilokerkos'tur. Fetihten sonra buraya Belgrad Kapısı denmesinin sebebi olarak, Kanuni Sultan Süleyman'ın Belgrad'ı fethettikten sonra yanında getirdiği esnafı buraya yerleştirmesi gösterilir. Belgrad Kapısı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin kara surlarının büyük bölümünü onardığı 1984-1989 yılları arasında restore edildi
  • Silivri Kapısı:
    Silivri Kapısı, İstanbul'un kara surlarının güney kesiminde Mevlevihane Kapısı ile Belgrad Kapısı arasında bulunuyor. Bugün trafiğin aktığı kapılardan biridir. Bizans döneminde, kapının hemen dışında yer alan ve önemli kültür merkezlerinden biri olan Balıklı Ayazması'ndaki "can veren kaynak" dolayısıyla Pighi Kapısı diye adlandırılıyordu. Silivri yolunun başlangıç noktası olduğu için Osmanlı döneminde bu adla anılmaya başlandı. Silivri Kapısı'ndan şehre giren yolun hemen sağında Mimar Sinan'ın önemli bir eseri olan İbrahim Paşa Camii yer alır.
  • Kalagros Kapısı
    Silivrikapı´dan kuzeyde, “Sigma” adlı duvar girintisinin güney ucundaki kuleler arasında, Türkçe adı olmayan ve geç Bizans devri duvar dokusu gösteren bir kapı mevcuttur. 1930´larda tespit edilen ön kapı bugün yoktur
  • Mevlevihane Kapısı,
    Bugünkü kullanımıyla Mevlanakapı, Roma-Bizans döneminde "Resiotu", bazen de Rhegion Kapısı diye anılmıştır. Bugünkü adını 16. yüzyılda Merkez Efendi tarafından kapının yakınında kurulan Mevlevi dervişlerinin tekkesinden almıştır. 1988 yılı restorasyonunda Mevlanakapı da büyük ölçüde onarım görmüştür.
  • Tatetartos Kapısı
  • Aziz Romanos Kapısı 
    Topkapı'daki tarihi Bizans surlarının Millet Caddesi'ne çok yakın bir noktasında yer alan Romanos Kapısı, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nde surların bir kısmının yıkılmasıyla ortaya çıktı. 
  • Top kapı: Mevlevihane Kapısı ile Sulukule arasında yer alır. Topkapı adını Fatih Sultan Mehmet'in fetih sırasında buraya yerleştirdiği en büyük topundan almıştır. Günümüzde bu kapının olduğu yerden Millet Caddesi geçmektedir. Topkapı bu caddenin açılması sonucu yıktırılmıştır. Caddenin yan duvarları üzerindeki küçük bir tali kapı kalmıştır.
  • Sulukule Kapısı:
    Bayrampaşa Deresi üzerinde olduğundan Sulukule adını almıştır. Burası surların beşinci askerî kapısıdır. Bugün surun içinde kapının adıyla anılan Roman vatandaşların yaşadığı bir mahalle de var.
  • Edirnekapı Kapısı:
    Kara surlarının en önemli yapılarından biri. Fatih Sultan Mehmet'in 29 Mayıs 1453'te törenle şehre girdiği Edirnekapı, İstanbul'un kurulduğu "yedi tepe"nin en yüksek olanıdır (yaklaşık 76 metre). Fatih'ten sonra Avrupa'ya sefere çıkan padişahlar bu kapıdan çıktıkları gibi, tahta çıkan padişahların da Eyüp Sultan Camii'nde kılıç kuşandıktan sonra şehre bu kapıdan girmeleri geleneksel bir anlayış olmuştur. Osmanlı döneminde Edirne'ye giden yolun başlangıcı olan kapının içinde ve dışında surların Osmanlı döneminde geçirdiği onarımlarla ilgili çeşitli kitabeler yer alır. 1999 depreminde güney kulesi yıkılmıştır.
  • Canbazhane Kapısı
    Surlar üzerindeki küçük kapılardan biridir. İstanbul’un Türkler tarafından fethedilmesini küçümsemek isteyen bazı yabancı tarihçiler bu kapının kuşatma sırasında açık unutulduğunu ve Türklerin bu kapıdan şehre girdiklerini belirtmektedir. Bizanslıların Kerkoporta Kapısı dedikleri bugünkü Canbazhane kapısıdır. 
  • Konstantin Kapısı
    Duvarların güneyde, Konstantin Sarayı yanında yaptıkları köşenin tahminen 30 metre kadar aşağısında olup, bugün duvarla örülü vaziyettedir.
  • Eğrikapı:
    Eğrikapı, tarihî yarımadanın kuzeybatısında yer alır. Kara surları güzergâhının son kapısıdır. Eğrikapı, sur kapısının etrafında şekillenen semte de adını vermişti. Semtin bir kısmı Fatih, bir kısmı Eyüp sınırları içerisindedir. Bizans döneminde adı Kaligaria, yani Ayakkabı Kapısı'ydı. Burada askerlere ayakkabı üretildiği için bu adı almıştır. Osmanlı döneminde bu kapıya Eğri denmesinin nedeni, yolun keskince bir dönüş yapmamasıdır. Bunun nedeni olarak İslam ordularının İstanbul kuşatmasında yer almış bir sahabi olan Hz. Hafir'in türbesinin burada bulunmasından kaynaklanmaktadır. Eğrikapı'daki sahabe mezarları 19. yüzyılda keşfedilmiştir.
  • Ayvansaray Kapısı
  • Gümüş Kapı
  • Kiliyomeni Kapısı
  • Ayas Kolinikos Kapısı
HALİÇ TARAFINDA YER ALAN KAPILAR
  • Ahşap Kapı
  • Avcılar Kapısı
  • Balat Kapısı
    Bu kapı evvelce İmparatorluk kapısı diye anılırdı. Kuşatma esnasında Luacs Notarat tarafından müdafaa edilmiş, denizden hücum eden Türk leventleri de şehre buradan sızmışlardır. Bu kapı tamamen yıkıldığından dolayı günümüze gelmemiştir
  • Fener Kapısı
    Bu kapının bulunduğu burun üzerinde evvelce Haliç Feneri yükseliyordu. Haliç surları yalnız bu civarda çift sıra halindeydiler.
  • Petri Kapı
  • Aya Kapısı
    Bu kapı ismini, bugün Gül Camii denilen, eski Aya Theodosia Kilisesi’nden almıştır.
  • Yeni Ağa Kapı
    Bu kapı İstanbul’un fethinden sonra Türkler tarafından açılmıştır. Osmanlı döneminde, Kanuni Sultan Süleyman bu kapıyı surun burçlarından birini genişleterek açmış böylece buradan Yavuz Sultan Selim Camii’ne gidişi sağlamıştır.
  • Cibali Kapısı
    Haliç surlarının günümüze gelen tek kapısı. İsmini, fetihte şehre buradan giren Fatih'in komutanlarından Cebe Ali'den almıştır. Sur kapısının üstünde kapının adını ve önemini anlatan bir kitabe bulunur. Kapı, mahalleye de adını vermiştir.
  • Unkapanı Kapısı
    Bizanslılar bu kapıya Porta Platea Mesa derdi.
  • Ayazma Kapısı
  • Odun Kapısı
  • Zindan Kapısı
    Bu kapının diğer adı “Gemiciler Kapısı”dır. Bu kapıda Baba Cafer’in mezarı bulunmaktadır. Rivayete göre, borcu yüzünden bu zindana atılanlar, pencereden bağırıp, borçlarının ödenmesini isterlermiş, bazen hayırseverler pencereden bağıran mahkumların borcunu ödeyerek onları zindandan kurtarırlarmış. 
  • Balıkpazarı Kapısı
    “Balıkpazan”(Porta Prematis) kapısı da denilir.
  • Yeni Camii Kapısı (Çıfıt Kapısı)
  • Eminönü’nden Galata’ya kayıklarla bu kapıdan geçilirdi. Ayrıca Çıfıt Kapısı olarak da adlandırılırdı. Günümüze ulaşmamıştır.
  • Hikantanisa Kapısı
  • Sirkeci Kapısı
MARMARA TARAFINDAKİ KAPILAR
Marmara Deniz Surları, Mermerkule'den başlıyor. Surların yüksekliği 12 ila 15 metre arasında değişiyor. Marmara surlarının bir kısmı 1871-1873 yılları arasında demiryolunun yapımı sırasında yıkılmış. Yine 1950'li yıllarda sahil yolunun yapımı sırasında bazı bölümleri yıkıldı. Bu surlardaki kapıların çoğu yıkılmıştır.
  • Yalı Köşkü Kapısı
  • Topkapı Saray Kapısı
  • Değirmen Kapısı
    Mahmut bu kapıyı yıktırarak yeniden yaptırmıştır. Mangan burcu ile birleşir. Saraydan kıyıya çıkmayı sağlayan kapılardandır. Sarayda yapılan ekmeklerin buğdayının getirildiği değirmenin kapısıdır.
  • Demir Kapısı
    Şehrin Osmanlılar ve Haçlılar tarafından kuşatılması esnasında bir kısım askerlerin Bizans’a Petri Kapısı denilen bu kapıdan girdikleri söylenir. Doğruluğu bilinmemektedir.
  • Gülhane Kapısı


  •  Ahırkapı
    Marmara surlarının en sağlam kalmış yapılarından biridir. Adını Topkapı Sarayı'nın ahırlarının bu çevrede bulunmasından almıştır.
  • Jüstinyanos Kapısı
  • Çatladı Kapısı
    Bizanslılar bu kapıya “Deniz Kapısı” derlerdi. Çatladı Kapı diye isimlendirilmesinin sebebi 1532 yılındaki depremde kapının çatlamış olmasıdır. 
  • Kum Kapısı 
    Piri Reis’in Bab-ı Kum adını verdiği bir iskeleyle kumluğa açılan Kumkapı,
  • Yeni Kapısı
    Osmanlı döneminde önce Yeni Langa Kapısı denilen Yenikapı, 
  • İki Kapısı
  • Davud Paşa Kapısı
    Davutpaşa Kapısı, Bizans döneminde Blanga veya Vlanga Kapısı,
  • Samatya Kapısı:
    Bizanslıların Porta Psamatia dedikleri Eski Samatya kapısı bugüne ulaşmayan yapılardan. Geçmişte tren istasyonunun altındaki geçitte olduğu varsayılıyor. Narlı Kapı: Mermerkule'den sonraki ilk kapı Narlı Kapı. Samatya Kapısı'yla Yedikule arasında ayakta kalmış tek büyük yapı. Geçmişte burada nar ağaçları varmış.
  • Narlı Kapısı
    Küçük Ayasofya Kilisesi’ne gidenlerin kullandığı Osmanlı zamanında adı Kadırga Limanı Kapısı olarak değiştirilen Sofia Kapısı ve Aziz İoannes Kilisesi’nin yakınındaki bu kapı kiliseye gelen imparatorların kullandığı kara surlarına en yakın kapı olan Narlı Kapı yer almaktadır.
  • Debbağhane Kapısı  (Mermerkule Kapısı) Yedikule'de sahil yolunun üstünde bulunan zamanında denizin içinde olan Mermer Kule Kapısı İstanbul'un ilk kapılarından biri. Debbag Kapı da deniyormuş buraya.
  • Bahçe Kapı
  • Bu kapı Venedikliler ile Bizanslıların yerleşim yerlerini birbirinden ayırmaktaydı. Kapının yakınında Bizanslı senatör Eugenios’un sarayı bulunuyordu. Ayrıca buraya Güzel Kapı anlamında Aurea Pyle de deniliyordu. Haliç’i kapayan büyük zincirin bir ucu, bu kapı yanındaki kulelerden birine bağlıydı. Bugün Topkapı Sarayı’nın bulunduğu burun üzerindeki kapıya da Top Kapısı ismi verilirdi.
BUNLARIN DIŞINDA ADLARI BİLİNMEYEN TAHMİNEN YERLERİ BİLİNEN BİR ÇOK KAPI DAHA BULUNMAKTADIR. KAPI BİLGİLERİ ZAMANLA BU SAYFADA YER ALACAKTIR

@tarihivefa

Ads