Fatih’in Küçükpazar semtinde...
Çocukluk ve gençliğimin geçtiği Vefa semtinin kardeşi, komşusu, aşağı semti Küçükpazar'dayım.
Tahtakale, Vefa, Unkapanı üçgenindeki semt...
Küçükpazar hakkında çok bilgileri derdest edip aktarmak bir kaç sayfa ile imkansız..
Hazır dedim, Ramazan Bayramı içerisinde aklımıza gelen şeker, tatlı var iken bayrama uygun şekercilerinden bahsedelim.
Zaman zaman babamla birlikte her bayram öncesi uğradığımız Küçükpazar semtinin Kantarcılar kesiminde, Rüstem Paşa Camii’nin hemen arkasında yer alan Kıbleçeşme Caddesi üzerinde, hemen hemen ard arda dizilmiş olan şekerci dükkanlarına uğramayı heyecanla beklediğimi hatırlardım.
Genellikle de, rahmetli babamın hemşerisi olduğu için İtimat Şekercisine giderdik.
Çocukken sıkça gittiğimiz bu şekerciye, sonraki yıllarda gitmedim.
Yaşım bir hayli ilerlediği halde zaman zaman önünde geçsem de girmek bir türlü nasip olmadı.
Ne var ki, bu kez hatıralarımda kalan şekliyle İstanbul'un tarihi şekercileri arasında sayılan Küçükpazar Şekercilerini anmak istedim.
Önce gözümün önüne gelen akide şekerleri, badem şekerleri, lokumlar, ezmeler, kırmızı- beyaz halkalı Osmanlı şekerleri....
İtimat Şekercisinin, Kastamonu Taşköprülü olduğunu biliyorum. babamın hemşerisi...
Aynı ilçeden..
Diğerlerini pek bilmesem de, gezerken not aldığım isimler şöyle...
Altan, Özsoy ve Hicipoğlu..
Küçükpazar'ın tarihi şekercileri..
İtimat Şekerleme. Kastamonu Taşköprü İlçesi Sarıkavak Köyü’nden.
Özsoy Şekerleme caddedeki diğer şekercilerden...Bu şekercinin de Kastamonulu olduğunu biliyorum. Bir de Hicipoğlu Şekercisi Kastamonulu.. Rivayetlere ve medyadan öğrendiğime göre Padişahın şekercisi imiş..
Diğer şekerci de Altan Şekerleme.
Dediğim gibi, hemşerimiz olduğu için en çok İtimat şekercisine giderdik, arada Hicipoğlu'ndan babam bayram şekerleri alsa da diğerlerine pek uğradığımız söylenemezdi.
İtimat'ın fiyatlarının da daha makul olduğunu biliyordum.
Aradan nice yıllar geçti
Ne bayramların tadı kaldı, ne şekerlerin..
Ancak bu 200 yılı aşmış zamandır aynı yerde mukim bulunan bu şekercilerin var olmasının nedeni herhalde kalitelerini bozmamış olmaları.
Bu arada çocukluğumun tadı, kalitesi var mı diye sorarsanız hiç sanmıyorum.
O zaman malzemelerde hile olmazdı. şeker, su daha farklı idi. İstanbul'un havası daha farklı idi.
İnsanlık daha farklı idi.
Bugün her malzemede hile olduğuna göre, ne kadar çaba sarf etseler de bu tarihi şekercilerin malzemelerinde de hileli ürün doğal olarak yer almıştır.
Yaşam insanları hilesiz iş yapmamaya alıştırdı. Yine de, çevrede bol miktarda türeyen diğer şekercilere göre kalite bu dört dükkandadır, diye tahmin ediyorum.
Öyle olmasaydı yerlinde yeller eserdi.
Küçükpazar'dan Sirkeci'ye doğru gittiğimizde çok eskilerden, mevlit şekerlerini yaptırdığımız bildiğim, küçük nane şekerlerini avuç avuç yediğimiz diğer bir şekerci de Hacı Bekir’dir. Üç yüzyılı aşkın bir tarihi olan hacı Bekir Şekercisinin de Kastamonulu olduğunu duymuştum.
Karşı komşusu Hafız Mustafa..
Tanınmış bir İstanbul şekercisi daha diyor ve yazımıza ekliyoruz.
Yazı Erol Kara - @vefasemti
